UNUTULAN TERÖRİSTLER
Mumia Abu-Jamal
18 Ekim 2001


Birçok Amerikalı için "terörizm" kelimesi 11 Eylül 2001 tarihinin toz duman içindeki ertesinde yepyeni bir anlam kazandı. Bu kelime artık Manhattan’ın ortasındaki Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kulelerinin harap olmuş görüntüsünü ya da Washington’daki Pentagon’un bozulmuş gösterişli yapısını, hatta güneybatı Pennsylvania’da için için yanan toprak yığınını anlatıyor. Bu görüntüler, binalar parçalandığında, çöktüğünde ve tozların içine gömüldüğünde hayatlarını kaybeden birçok ülkeden binlerce insanı anlatıyor. Ama gerçeği söylemek gerekirse, görüntüler en çok da Amerikalıları anlatıyor.

Güney Çin Denizi açıklarındaki bir yolcu uçağı motor arızası yaptığında ve okyanusun derinliklerine daldığında muhabirler bizi haberdar etmek için şöyle der: "PanAM’ın Hong Kong’a giden 502 sefer sayılı uçağı bugün Güney Çin Denizi üzerinde düştü: Uçakta 15 Amerikalı bulunmaktaydı” Böylesine sıradan bir haberde dolaylı da olsa başka uluslardan kurbanların daha az önem taşıdığı düşünülür. Onlar aslında ‘önemsizdirler’.

11 Eylül olaylarına da benzer bir gözle bakmak mümkün. O gün düzenlenen eylemlerin Ortadoğulu örgütler dışında çalışan teröristlerle bağlantılı olduğu ortaya çıkarsa da, birçok insanın bu gerçeği gözardı etmesi başka bir çeşit terörizmdir. Bu, birçok ulusun fakir ve güçsüzlerine karşı yürütülmektedir. Her yıl binlerce insanı öldürür, sakat bırakır, işkenceye tabi tutar ve yok eder. Bu devlet terörizminin hayaletidir.

Bunu akşamları en sevdiğiniz haber programında izlemeyi beklemeyin. Daha iyi bakmak zorundasınız. Eski bir CIA bölge (Angola) şefi olan ve denizaşırı ülkelerde Birleşik Devletler hükümeti adına yaptığı işin terörizmi desteklemek olduğunu ifade eden John Stockwell’in görüşlerini aklınıza getirin. O, Bush isimli bir adamın CIA’ya başkanlık ettiği bir dönemi kastediyor:

CIA yöneticisi George Bush’un eski OPMONGOOSE timlerinin ABD dışında yeniden örgütlenmelerini sağlamak için çalıştığı belirtiliyor. Bu timler 1976 Haziranı’nda Dominik Cumhuriyeti’ne giderek CORU isimli karşı devrimci bir grup kurdular. Aynı yılın 26 Ekimi’nde terörizmin en net şekliyle Barbados’tan kalkan bir yolcu uçağını havaya uçurup 73 yolcuyu öldürdüler.

Luis Posada Carrilles ve Orlando Bosch bu eylemden sorumlu olarak Venezüela’da cezaevine konuldu. CIA-Kübalı sürgünlerin oluşturduğu bu topluluğun üyelerinin 1963 yılında John F. Kennedy’nin öldürülmesi olayında da yer aldıklarına dair bulgular var. Ayrıca CIA’in 1980 kontra programının daha sonra Luis Posada Carrilles’i Venezüela’daki cezaevinden çıkardığını da biliyoruz. Carilles çıktıktan sonra zamanın başkan yardımcısı olan Bush’un ofisine direk bağlı olarak çalışan Felix Rodriguez’in yanında görevlendirdi. Felix Rodriguez’in basına, “Ona ihtiyacımız vardı” açıklamasında kastettiği isim uçağı havaya uçuran Carilles’ti. (The Praetorian Guard: Yeni Dünya Düzeni’nde ABD’nin Rolü, Boston: South End Press, 1991)

Bunlar, 10 yıldan fazla bir süre CIA içinde yer alan, hatta Kissinger döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi’ne hizmet veren bir adamın sözleri. Onun yazdıkları yayınlanmadan önce CIA’in sansüründen geçmiş olsa da, ABD hükümetinin CIA’i nasıl kullandığına ilişkin görüşlerini açıklarken: Özetlemek gerekirse, CIA 20’den fazla ülkede işlemekte olan anayasal demokrasileri devirdi. Bir düzine ülkede seçimleri devre dışı bıraktı. Ordular yarattı ve bu orduları savaşlarında yönlendirdi. Etnik azınlıkları örgütleyerek birçok tartışmalı bölgede başkaldırmaları için destekledi. (s. 73)

CIA’in tüm dünyadaki aktivitelerine bakın, Asya’da, Afrika’da ve Latin Amerika’da, bu eski bölge şefi “Eğer ABD’nin topladığı vergiler CIA tarafından gerilimleri ateşlemek, gizli siyasi ve askeri etkinlikleri finanse etmek ve toplumları istikrarsızlığa sürüklemek için harcanmasaydı” dünya çapında ne kadar insanın ölmemiş olabileceğine dair yalın bir tahminde bulunuyor ve “6.000.000” diyor” ve bu minimum tahmin” (s. 81).

11 Eylül katliamından Afgan eğitimli Ortadoğulu asiler mi sorumlu? Onları kim silahlandırdı? Kim eğitti? Dünya üzerine kim saldı? Onların ölümcül uzmanlığı sizin vergi dolarlarınızdan geliyor.

Amerikalılar, terörizmi düşündüklerinde bir şeyi kastediyorlar.

Güneydeki, Peru’daki, Kolombiya’daki, Nikaragua’daki, Uruguay’daki, Brezilya’daki, Küba’daki, El Salvador’daki, Şili’deki Amerikalılar ise başka bir şey düşünüyorlar.

Endonezya’dan, Güney Afrika’dan, Angola’dan, Mısır’dan, Filistin’in işgal altındaki topraklarından, Vietnam’dan, Laos’tan, Kamboçya’dan ve bunlar gibi ülkelerden insanlar da başka bir şey düşünüyorlar.


Kaynak: Evrensel Gazetesi.
MİLİTARİZM Ana Sayfa ---> 
1