Auteur - yazari: MEHMET DOĞAN Tarih, gün ve saat
: 16. Mayis 2005 14:22:51:
Mevlânâ Celâleddin Rumi, Konyada
hıristiyan-islâm yakınlaşmasını sağlamıştır.
Cenaze törenine katılan kilise ve manastır ileri
gelenleri, onu çağın İsası ve Musası gibi gördüklerini belirtirler. Fakat,
Mevlânâ, bir duvar yapımında Türkmen işçi kullanılmasına, Eflakiye göre, şu
bağnaz görüşle karşı çıkar:
Yapım için Grek işçileri, yıkım için ise aksine
Türk işçileri almak gereklidir. Zira dünyanın yapımı Greklere özgüdür.
Yıkım ise Türklere ayrılmıştır. Tanrı evreni ilk kez yaratınca,
ilkin tasasız kafirlere can verdi... Onlar taşların zirvelerinde, tepeler
üzerinde birçok kent ve kaleler yükselttiler... Ama Tanrı işleri öyle düzenledi
ki, yavaş yavaş bu yapılar yıkılmaya yüz tuttular. O zaman Tanrı, gördükleri
bütün yapıları, saygı duymadan, acımasız yıksınlar diye Türkleri
yarattı. Türkler, yıktılar ve hâlâ yıkıyorlar. Kıyamet gününe kadar bunu yapacaklar.
Sonunda Konyanın yıkılması, acımasız ve adaletsiz Türklerin elinden olacak.
(Doğan Avcıoğlu, Türklerin Tarihi, Birinci Kitap, s.
157, Tekin Yayınevi, İstanbul, 1985)
Ve 'Konya' bugün katledilmiş,talan edilmiş,
tecavüze uğramış, tertele edilmiş
ve ruhsuzlaştırılmış bir harabedir! 'Konya'dan ne
anlaşılması gerektiğini arif bilir; cahile ise tarif
de fayda etmez...
Mehmet Doğan