FIKRALARIM
Giriş Sayfası Yap

 ANASAYFAM

 PRATİK BİLGİLER

 FIKRALAR

YAŞAM ve BEN

BEDAVA PROGRAMLAR

RESİMLER

BURSLAR

HAREKETLİ RESİMLER

EROTİK RESİMLER

LİNKLER ve DOWNLOADS


aktif kullanıcı

B

U

 

H

A

F

T

A

N

I

N

 

S

İ

Z

L

E

R

 

İ

Ç

İ

N

 

 

S

E

Ç

T

İ

K

L

E

R

İ

M

.

 

 


ÜZÜNTÜ |


Temel'in babası vefat eder... Cenazeye gelen bir aile dostu Temel'e sorar: "Nasıl oldu?" Cevap: "30. kattan aşağı düştü..." Adam: "Vah vah, desene çok feci ölmüş..." Temel: "Yok yok, öyle ölmedi; tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi..." Adam: "Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman." Temel: "Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına..." Adam: "Demek çatıya çarpıp öldü." Temel: "Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti..." Adam: "Deme ya! Çarpıldı o zaman..." Temel: "Yok canııım, teller yaylandı babamı 200 metre yukarı fırlattı." Adam: "200 metreden yere çakıldı, öyle mi? Yazık..." Temel: "Yok ya, yine en baştaki bakkalın tenteye..." Adam: "Orada mi öldü?" Temel: "Yooo... Oradan da yine kasaba..." En sonunda bunalan adam Temel'e bağırarak sordu: "Ulan nasıl öldü bu adam?" Temel, "baktık ki durmuyor, vurdik oni!" 

.Bu Haftanın Fıkraları  
.1- 10 DOLAR

Yaşlı bir çift her yıl yılda bir gelen festivale giderlermiş. Her sene yaşlı adam gezi başına 10 dolara biletle katılınan bir uçak gezintisine katılmak ister, her sene de karısı itiraz eder ve şöyle dermiş: "10 dolar 10 dolardır."
Üç yıl beş yıl "10 dolar 10 dolardır" derken en sonunda yaşlı adam demiş ki; "Bak, artık 71 yaşındayım, bu uçağa bu sene binmezsem bir daha hiç şansım olmayabilir." Fakat karısı tınmamış ve şöyle demiş; "10 dolar 10 dolardır...". Ama bu sırada uçağın pilotu bunları duymuş ve ikisine bir pazarlik önermiş. İkisi de uçağa binecekler, eger uçuşun başından sonuna ses çıkarmadan dururlarsa bedava. Ama eğer çıt çıkarırlarsa, 10 dolar ödeyecekler... Yaşlı çift kabul etmiş. Ve uçağa binmişler. Pilot da bahis söz konusu olunca başlamış acayip manevralar yapmaya... Taklalar atmış, uçağı kendi ekseninde döndürmüş, ani duruşlar, dönüşler, dalışlar yapmış.
Ama arkadan ses yok! En sonunda pes etmiş ve uçağı indirmiş. Yaşlı adama dönmüş;
"Bildiğim her numarayı denedim. İyi dayandınız. İkiniz de çıt çıkarmadınız... Yaşlı adam cevap vermiş: "Karım uçaktan düşünce aklımdan söylemek geldi, ama 10 dolar 10 dolardır..."
 

.Bu Haftanın Fıkraları  
.2- BAŞ AĞRISI 

Joe, yatak kariyeri başarılarla dolu bir insandır. Ancak yaşlandıkça bu meziyeti inanılmaz bir baş ağrısı yüzünden durmuştur. Sağlığı ve aşk hayatı çekilmez bir hal aldığında tıbbi bir yardıma ihtiyacı olduğunu fark eder. Kapı kapı, doktor doktor gezdikten sonra problemini çözebilecek bir uzman hekim bulur kendine; "Size bir iyi, bir de kötü bir haberim var," der doktor.
"Doktor, önce iyi haberi duymak istiyorum."
"Sizi baş ağrınızdan kurtarabilirim."
"Peki kötü haber nedir doktor bey?"
"Çok nadir görülen bir durum. Söylemesi zor ama hadım edilmeniz gerekiyor. Cinsel organınız, omurganızın alt kısmına baskı yapıyor ve bu baskı sizde dayanılmaz bir baş ağrısı yaratıyor. Bu baskıdan kurtulmanın tek yolu erkeklik organınızı almak."
Joe bu haber karşısında şok olur ve morali çok bozulur. Kendi kendine sorar; "Ne yapsam acaba; erkeklik organım alınırsa ben nasıl yaşarım, kimin için yaşarım, el içine nasıl çıkarım?" Cevap vermek için fazla düşünmez ve başka bir şansı olmadığı için bıçak altına yatmaya karar verir. Hastaneden taburcu olduğunda, "Oh be! Dünya varmış. Kurtuldum şu lanet ağrıdan" diye derin bir nefes alır, ancak üstünde önemli bir parçasının eksik olduğunu hisseder. Caddede yürürken farklı bir kişi olduğunu sezinler. Yeni bir baslangıç yapmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verir. Bir erkek giyim mağazasının önünden geçerken vitrinde duran bir takım elbiseye takılır gözleri. "İşte tam aradığım takım elbise!" der ve dükkana girer. Tezgahtara, "Yeni bir takım elbise istiyorum," der. Tezgahtar Joe'yu şöyle tepeden tırnağa bir süzer ve; "Bir bakalım; 44 beden!" der. Joe gülerek, "Kesinlikle doğru, nereden anladınız?" "Bu benim işim". Joe takım elbiseyi dener. Üstüne 'cuk' diye oturur. Joe aynada kendisine hayran hayran bakarken tezgahtar sorar; "Yeni bir gömlek de ister misiniz?" Joe bir kaç saniye düsündükten sonra "Elbette" der. Tezgahtar Joe'ya şöyle bir bakar; "Kol numarası 34 ve 16 numara yarım yaka." Joe şaşırır; "Kesinlikle doğru, nereden anladınız?"
"Bu benim işim!"
Joe gömleği giyer. Evet, gömlek süper olmuştur. Yakasını aynada düzeltirken tezgahtar sorar; "Yeni ayakkabıya ne dersiniz?"
"Evet, lütfen. Bir de ayakkabılarınıza bakayım." Tezgahtar Joe'nun ayaklarına bakarak; "Evet... 9-1/2... E." Joe iyiden iyiye afallar; "İnanamıyorum, bir bakışta kaç numara ayakkabı giydiğimi nasıl anladınız? Vallahi bravo!" Tezgahtar; "Efendim, bu benim işim." Joe ayakkabıları da giyer. Gerçekten de ayakkabılar ayağına tam uyar; şöyle dükkan içerisinde bir tur atarken tezgahtar; "Beyefendi, vallahi jilet gibi oldunuz! Size bir tane de şapka vereyim ben!" der. Joe aynaya bakarak kendini beğeniyle izler ve "Evet, bir de şapka bakayım kendime!" der tezgahtara. Tezgahtar Joe'nun kafasına bakarak; "Eveeet... 7-5/8." Joe yine şaşkın bir şekilde tezgahtara; "Evet, doğru. Nereden bildiniz?" diye sorar. Tezgahtar iyiden iyiye havaya girmiş bir sekilde; "Bu benim işim efendim" der. Şapka da süper oturmuştur kafasına. "Vayyy beee, ulan ben neymişim beee. Ulan ben var ya ben..." diye düşünürken tezgahtar bu sefer "Size bir tane de don verelim efendim." Der. Joe birkaç saniye düşünür ve "Tamam! Hemen bana en fiyakalı donlarınızdan getirin!" der. Tezgahtar geri adım atarak "Eveeet.. 36 beden!" der. Joe gülerek; İlk defa yanıldınız. Ben 18 yaşımdan beri 34 beden giyiyorum!" der. Tezgahtar kafasını sallayarak "Hayır, size 34 olmaz. Erkeklik organınızı sıkıştırır ve omurganıza basınç yapar, bu da dayanılması güç bir baş ağrısı çekmenize sebep olur!.. 
 

 
.Bu Haftanın Fıkraları  
.3- DİŞÇİ 

Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın "Ah, doktorcuğum," dedi, "Bu dişi çektirmektense çocuk doğurmayı tercih ederim." Doktor: "Öyleyse koltuğun ayarını yapmadan önce kararınızı verin." 

.Bu Haftanın Fıkraları  
.4- LAMBA   

Köleler çiftlikten kaçarken sihirli lamba bulmuşlar ve cini lambadan çıkarmışlar. Cin 10 zenciye sormuş: "Dileyin benden ne dilerseniz? Birer dilek dileme hakkınız var. 1. zenci, "beyaz olmak istiyorum" demiş, olmuş. 10. zenci tebessüm etmeye baslamış. 2. zenci de beyaz olmak istediğini söylemiş, olmuş. 10. zenci sırıtmaya devam etmiş. 3. zenci de beyaz olmuş diledigi dileğiyle. 10. zenci kıkırdamaya baslamış. 4. zencinin de istegi aynı... 10. zenci gülmeye devam... 5, 6, 7, 8 derkeeen 9. zenci de beyaz olma yönünde isteğini kullanmış. Sıra 10. zenciye gelmiş, ama adam artık kahkahalar atıyor. Cin isteğini sormuş... Adam gülmekten nefes almaya fırsat buldugu bir ara istegini belirtmiş: "HEPSİNİ ZENCİ YAP!".

.Bu Haftanın Fıkraları  
.5- MATEMATİK   

Batı ülkelerinden birinde, matematikten sürekli zayıf notlar alan çocuğu, ailesi bir faydası olur düşüncesiyle Katolik okuluna gönderir. Bakarlar ki çocuk hep tam not almakta... Sebebini cok merak edip sene sonunda çocuga sorarlar: "Ne degişti?" Çocuk cevap verir: "Okulun ilk gününde artı işaretine çivilenmiş adamı görünce durumun ciddiyetini anladım."

 
.Bu Haftanın Fıkraları  
.6- EVLİ ÇİFT 

Evli çiftin iki tane birbirinden güzel genç kızı var, ama bir tane de oğulları olsun istiyorlar ve aylar süren denemelerden sonra kadın 3. kez hamile kalıyor... 9 ay sonra doğum zamanı geliyor.. Adam doğumhane kapısında bir oraya bir buraya yürürken en sonunda hemşire kapıyı açıyor veee... "Müjde!.. Nurtopu gibi bir oğlunuz oldu."
Adam sevincten deli gibi dogumhaneye dalip bebegi gormek istiyor... ama
bir de bebeği getiriyorlar ki adam şaşkına dönüyor bir anda...
"AMAN TANRIM... BU HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN ÇİRKİN BEBEK!.."
Hemen karısının yanına koşuyor... "BU NASIL OLUR? BUNDAN ÖNCE 2 TANE DÜNYA GÜZELİ KIZ DOĞURTTUM SANA...
"YOKSA BU COCUK BAŞKASINDAN MI???" Karısı gayet sakin gülümsemiş, "Hayır tatlım, bu sefer değil…"

 
.Bu Haftanın Fıkraları  
.7- SARIŞIN 

Üç sarışın, detektif olmak üzere polis teşkilatına müracaat etmişler. Yapılması icap eden bir sürü imtihandan birini idare etmek de Komiser Kâzım'a düşmüş. Komiser Kâzım birinci kıza beş saniye müddetle bir dosyadan çıkarttığı bir resmi göstermiş ve "Söyle kızım" demiş; "Bu bir suçlunun resmi, bu adamın bariz ne özelliği var? Bunu ileride nasıl tanırsın?" Kız şöyle bir durmuş ve "Çok kolay" demiş, "Adam tek gözlü." Komiser
Kâzım resme bakmış ve "kızım bu resim profilden, yani yandan çekilmiş. Tabii tek göz göreceksin..." demiş ve aynı resmi ikinci kıza gösterip aynı suali sormuş ve "Bana bak" diye ilave etmiş, "Doğru dürüst bir cevap ver." İkinci kız "Bu adamı tanımak çok kolay" demiş, "Çünkü adamın tek kulağı var." Komiser Kâzım "kızım" diye bağırmış, "Bu resim profilden dedik ya!... Adamın suratının öbür yanını göremiyoruz. Onun için kaç gözü, kaç kulağı olduğunu bilemeyiz..." Kâzım üçüncü kıza, "kızım lütfen akıllı bir cevap vermeye çalış. Beni çıldırtma. Bu adamın bariz özelliği nedir, bu adamı ileride nasıl tanırsın?" diye sormuş. Kız, "Bu adam lens takıyor" diye cevap vermiş.
Komiser Kâzım şaşkın şaşkın resme bakmış, ama adamın lens takıp takmadığını bir türlü anlayamamış. Merak etmiş, adamın dosyasını açıp okumuş, dosyadaki bilgiye göre hakikaten adam lens takıyormuş. Komiser Kâzım üçüncü kıza hayranlık içinde, "Aferin be kızım" demiş; "Doğru bilmişsin. Şimdi söyle bakalım, bu adamın lens taktığını resimden nasıl anlayabildin?" Kız, "Çok kolay" diye cevap vermiş: "Tek gözlü, tek kulaklı bir adamın gözlük takacak hali yok ya!"

 
.Bu Haftanın Fıkraları  
.8- PAZARLIK

Bir partide adamın biri, güzel bir bayanın yanına yaklaşmış ve "Bayan, size bir milyar lira versem bu gece benimle beraber olur musunuz?" demiş. Kadın biraz duraksamış ve "Neden olmasın?" diye cevap vermiş. Adam biraz sonra: "Peki 5 milyon versem benimle beraber olur musunuz?" demiş. Kadın bu sorunun üzerine bozulmuş ve "Siz beni ne sandınız?" demiş. Adam bunun üzerine cevap vermiş: Ne olduğunuzu anladık da fiyatta anlaşmaya çalışıyoruz."

 
.Bu Haftanın Fıkraları  
.9- SAAT 

Kadın aylardır kocasına vitrinde gördüğü saati alması için yalvarıyormuş.
Adamın da inadı tutmuş, bir türlü almıyormuı. Bir gün işten eve döndüğünde ne görsün?
Karısının kolunda vitrindeki saat. Hemen sormuş: "Karıcığım nasıl aldın bu saati?" "Çok basit hayatım. Yarım saat verdim, bir saat aldım!.."

 
.Bu Haftanın Fıkraları  
.10- KAVGA

Karı-koca müthiş kavga etmişler ve küsmüşler bakmışlar olacak gibi değil ve birbirlerine notlar yazarak anlaşmaya karar vermişler. Bir gün adamın bir iş
görüşmesi varmış ve sabah 8:30'da işe gitmesi gerek; komidinin üzerine bir not yazıp koymuş, "Sabah beni saat 8:00'da kaldır." Ertesi gün olmuş, adam bir kalkmış saat 10:00; müthiş bir sinirle fırlamış yataktan ve başuncunda bir not: "Saat
8:00 kalk!..."
. 


Eğer diğer sayfalarımı görmek isterseniz; saniye içinde "YAŞAM VE BEN" sayfasına bağlanacaksınız...


Sitemiz Counter kisi tarafindan ziyaret edildi

 

         

Hosted by www.Geocities.ws

1