RÖNESANS MİMARİSİ


Mimarlık alanında da Rönesans antikçağın yeniden doğuşu oldu. Ama bu dönem yapıtları antik örneklerin kopyaları değil, 15. yüzyılın anlayışı ve dünya görüşü doğrultusunda yorumlarıydı. Rönesans mimarlığının ilk temsilcisi yarım kalmış bir gotik dönem yapısı olan Floransa Katedrali'nin kubbesini tamamlayan Brunelleschi sayılır. Rönesans sanatının yönlenişinde temel dayanak noktalarından biri nitelikler oldu. Brunelleschi antik çağ mimarlığına sezgileriyle, bir anlamda el yordamıyla ama gotikten tümüyle kopmadan yaklaşmıştı. Yeni mimarlık anlayışının kurallarını oluşturup yerleştirenler ise Alberti, Filarette gibi ondan sonraki kuşağın sanatçıları oldu. Bu mimarlar özellikle Roma İmparatorluğu döneminin yapılarını incelediler, yazarlarını keşfettiler. Bu alandaki en önde gelen isim antikçağın önde gelen kuramcısı Vitrivius'un mimarlık ve kent tasarımlarını konu alan 10 ciltlik yapıtı De architectura 'nın (Mimarlı üzerine) yeni resimler ve yorumlar eklenerek önce İtalyanca'ya ardından da başka dillere çevrilmesiydi. Yapıt içeriğiyle Rönesans mimarlarının Roma mimarlarını daha iyi tanımasını sağladığı gibi, pek çoğunu da benzer kuramsal kitaplar yazma konusunda etkiledi.


Kaynak: Bilimin Işığıyla Aydınlanan Çağ, Bilim ve Teknik, 378, Tübitak Yayınları

Hosted by www.Geocities.ws

1