SAÇ VE TIRNAKLARIMIZ KESİLİRKEN NEDEN
HİÇ ACI DUYMAYIZ?
Acıyı sinirlerimiz yardımıyla hissederiz. Vücudumuzun
herhangi bir yerindeki problemi, bir telefona
benzetebileceğimiz sinirlerimiz beynimize ulaştırır.
Acıyla birlikte sorunu da algılamış olan beynimiz, çözüm
için gerekli
mekanizmayı hemen çalıştırır. Yani anlayacağınız, acıyı
hissetmek bizim iyiliğimiz için gerekli.. Gelelim
sorumuzun cevabına; saçlarımızın ve tırnaklarımızın
köklerinde sinir olmasına rağmen, gövdelerinde yoktur. Bu
nedenle kestiğimiz tırnak ya da saçımız bize acı vermez.
YARA NASIL KAPANIR?
Bir yerimiz kesilince, sinirlerimizin verdiği bilgi
doğrultusunda beynimiz kanımızı görevlendirir. Kan hemen
pıhtılaşarak yaranın ağzında bir tıkaç oluşturur. Böylece
kan kaybı önlenmiş olur. Daha sonra ise, kesilen bölgedeki
hücreler yeniden oluşturulur. Pıhtılaşan kan ve ölü
hücreler, yaranın
ağzında bir kabuk oluşturur. Yarayı çabuk iyileştirmek ve
mikroplardan arındırmak için sürekli dezenfekte, yani
pansuman yapmak gerekir
FOTOĞRAF NASIL ÇEKİLİR?
Fotoğraf makinamıza koyduğumuz filmler ışıktan
etkilenir. Resim çekmek için düğmeye basınca, objektifin
içinden küçük bir pencere açılıp kapanır. Böylece, ışıkla
birlikte çevrenin görüntüsü de filmin üzerine düşmüş olur.
Işık ve gölgenin şiddetine göre filmin üzerinde lekeler
oluşur. Makinadan çıkarılan film banyo edilince, bu
lekeler daha da belirginleşir. Negatif olan bu görüntü
sonra da fotoğraf kağıdı üzerine düşürülür.
SUDAN ÇIKTIĞIMIZDA, KENDİMİZİ NEDEN
DAHA AĞIR HİSSEDERİZ?
Karada, yerçekimi gücü bizi aşağıya doğru çekerken;
suyun içinde, aşağıdan yukarı doğru itiliriz. Sudan dışarı
çıktığımızda ise, suyun kaldırma kuvveti dediğimiz etkiden
kurtulmuş oluruz. Bu sırada, yerçekiminin baskısına
alışıncaya
kadar, aldatıcı bir duygu yanılması ile karşılaşır ve
kendimizi ağırlaşmış hissederiz.
MAVİ ÎLE SARI KARIŞINCA NE OLUR?
Elbette ki yeşil olur. Aslında bildiğimiz bütün renkler,
mavi, sarı ve kırmızıdan oluşan üç temel rengin karışımı
ile elde edilir. Mavi ile sarı karışınca yeşil, kırmızı
ile mavi karışınca mor, kırmızı ile sarı karışınca turuncu
renk elde edilir.
Her renk, kendi rengi dışındaki burun ısınları emer. Yani,
mavi renk mavi ısınlar, sarı renk de sarı ışınlar hariç
bütün ışık ışınlarını emer. Bu iki renk birbiriyle
karışırsa, yeşil hariç bütün ışık ışınları emilir, Bu
nedenle mavi İle sarının karışımını biz,
yeşil olarak görürüz.
BAZI BÖCEKLER SU ÜSTÜNDE NASIL YÜRÜYEBİLİR?
Suyun yüzey gerilimi, su üstünde zar gibi ince bir tabaka
meydana getirir. Bu nedenle, ayakları tüylü ya da yağlı
bazı böcek türleri su üstünde batmadan yürüyebilir.
|
|
ARI SOKUNCA NEDEN ŞİŞİRİR
Arının zehirli iğnesi vücudumuzu girince, sinirlerimiz bu
bilgiyi beynimize ulaştırır. Beynimizin görevlendirdiği
kan, zehiri atmak ve vücuda yayılmasını önlemek için hemen
harekete geçer. Kan damarları genişler, vücut ısısı artar
ve zehirin bulunduğu bölgede yoğun bir yığınak olur. Bu
durumu, düşman saldırısının olduğu yerdeki asker ve polis
yoğunluğuna
benzetebiliriz. Sonuçta, ısırılan bölgenin şişip kızardığı
görülür.
KAĞIT NASIL
YAPILIR?
Çeşitli işlemler sonucu hamur haline getirilen odunlar, sıkıştırma,
kurutma ve parlatma silindirlerinden geçirilerek
kağıt haline getirilir. Elbette ki, her şey bizim
anlattığımız kadar basit değil. Bir dizi karmaşık üretim
safhasını ve bir sürü teknik ayrıntıyı içeren kağıt
üretimi için, modern fabrikalar yapılmakladır.
CAM NASIL YAPILIR?
Cam, erimiş haldeki kumdur. Değişik maddelerle
zenginleştirilirse kaliteli cam elde edilir. Beyaz kumdan
elde
edilen silis veya kuvars madeni ile, karbonat, nitrat,
sülfat ve
diğer bazı maddelerden oluşan toz karışım fırınlarda
ısıtılarak
eritilir ve işlenir..
TERMOS MEVCUT SICAKLIKLARI NASIL KORUR?
Termoslar,
iç içe konmuş iki tam şişeden oluşur.
Aralarındaki hava boşaltıldığı için, sıcağı ve soğuğu
iletmezler.
Sıcak ve soğuk ancak hava molekülleriyle iletilebilir, İç
içe geçmiş iki cam şişenin ortasında hava olmadığından, ne
içerden
dışarıya, ne de dışarıdan içeriye sıcaklık ya da soğukluk
geçmez. Termosların kapak kısımlarında ise, kötü bir
iletken olan mantar vardır.
DÜNYA DÖNDÜĞÜNE GÖRE NEDEN
ÜZERİNDEN DÜŞMÜYORUZ?
Dünyamız dev bir mıknatıs gibi her şeyi kendi merkezine
doğru çeker. Bu çekme gücüne yerçekimi diyoruz. Atmosferin
varlığını da hesaba katarsak, dünyamızdan düşmek bir yana,
bizim için yeryüzü sürekli aşağı, gökyüzü de her zaman
yukarıdır.
UÇAK GÜRÜLTÜSÜ, NEDEN EVİMİZİ TİTRETİR?
Sesler havayı titreştirerek uzaklara ulaşır. Titreşen hava
molekülleri çarptıkları yeri de titreştirirler. Uçaklar
büyük gürültü
çıkardıkları için, oluşturdukları titreşim de fazla olur.
Bu titreşimler evimizi ve pencerelerimizi
sallayabilir. Havasız yerlerde ses iletilemez.
|