T.C.
Kastamonu Valiliği

Devrekani Halime Celal Budak
İlköğretim Okulu


     Son Güncelleme :
  Giriş Sayfası Yap     Favorilere Ekle

ANA SAYFA Okulumuz Devrekani Yöneticilerimiz Öğretmenlerimiz Personelimiz Öğrencilerimiz Etkinliklerimiz Başarılarımız Duyurular İletişim
 
Sitemiz Gün Geçtikçe Yenilenmeye Devam Edecektir...  
 


 

ŞİİR KUTUSU

Şiir insanoğlunun hiç durmayan iyiyi, güzeli, doğruyu, arayışını gösterir.
İçinde yaşadığımız dünyanın güzelliklerine yepyeni güzellikler katar.
Şiirin etkileme gücü sonsuzdur.
Şiir içinde bulunduğumuz zamanı sevdirebilir, geleceği sevdirebilir, insan oluşumuzun bilincini verebilir.
Bir duyguyu, bir düşünceyi en güçlü yanıyla ancak şiirde bulabiliriz.
Şiir insanları aşka ve sevgiye sürükler



AĞLAMAK

Bazi acilarda yetmez
Bazi olumlere

Ortusudur bazi acilarin
Orter, ortulmez
Savunur bir sure

Aglayanlar sevinmeli
Sevin agliyabiliyorsan
Acilar art arda dinmeli

Durur bir nobetci gibi
Durur bir bekci gibi
Zamana gulmeli-gulmeli.

Sevin agliyabiliyorsan
Unutmanin kardesidir aglamak
Uyur uyanir yataginda duygularin
Dusuncenin kucaginda hep cocuktur
Aglamak.
 

Özdemir Asaf

 

 

 

SEVGİLERDE

Sevgileri yarına bıraktınız
Çekingen,tutuk, saygılı .
Bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Açan çiçekler vardı .
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.

 


 

Behcet Necatigil


 

Kavgayı bir ağacın yaprağına yazmak isterdik.
Sonbahar geLdiğinde yaprak kurusun diye.
Öfkeyi bir bulutun üzerine yazmak isterdik.
Yağmur yağsın buLut yok oLsun diye.
Nefreti karların üzerine yazmak isterdik.
Güneş açsın karlar erisin diye.
Ve dostluğu ve sevgiyi yeni doğmuş tüm bebekLerin
yüreğine yazmak isterdik.
Onlarla büyüsün dünyayı sarsın diye ...



SÖYLEDİKLERİMİ iŞİTİN lÜTFEN

Bana aldanmayın!
Yüzüm bir maskedir,
Sizi aldatmasın.

Binlerce maskem var,
Çıkaramaya korktuğum,
Ve,
Hiçbiri ben değilim...
Olmadığımı göstermek
İkinci doğam oldu.

‘Kendinden emin biri’ dersiniz,
Sanki güllük gülistanlık
Benim için her şey...

Adım güven belirtir,
Ve,
Oyunumun adı
‘Ağırbaşlılıktır’
İçimde ve dışımda denizler sakin,
Her şeyin kumandanı ben..
Kimseye gereksinme duymayan
Ben...
Fakat inanmayın bana ,
Lütfen!..

Her şey dışta düzgün ve cilalı
Hiç yıpranmayan, her zaman saklayan
O maske!..

Altta ne güven nede rahatlık...
Altta,
Karışıklık, korku ve yalnızlık içinde bocalayan
Gerçek ben!..

Ama saklarım bu gerçeği savunuculukla...
Kimsenin bilmesini istemem...
Zayıf taraflarımı düşündükçe,
Titrer ve sararırım...

Ya başkaları görürse iç dünyamı...
Gerçek ben ve yalnızlığımı!
İşte,
Maskelerimi onun için takarım...

Onun için, arkalarına saklanacak
Maskeler yaratırım..
Onlar,
Gösterişte kullanabileceğim
Parlatılmış yüzlerim.
Beni korur bakan gözlerden..

Beni olduğum gibi kabul edecek,
Sevecek
Bakışlar bulamazsam ,
Solacak kuruyacak gerçek ben...
Ve,
Ben bunu biliyorum.
Beni kendi maskelerimden kurtaracak,
Kurduğum hapishaneden kaçıracak
Diktiğim engellerden aşıracak,
Beni seven,
Beni anlayan
Bakışlar olacak.
Bana ,
‘Sen değerlisin diyecek’ diyecek,
‘Maskesizken, daha bir insansın’
‘Daha yakın, daha bir dostsun’
Diyecek bir bakışa
Muhtacım...


Benim yanıma sokulman kolay olmayacaktır!..
Uyarırım seni dost!..
Uzun yıllar kendini yetersiz hissetmiş ben ,
Sana kendimi kolayca açamayacaktır...
Bütün gücümle tutunacağım maskelerime,
Ne kadar sokulursan yakınıma,
O denli şiddetli geri iteceğim seni...
Kim olduğumu merak ediyor musun?
Hiç merak etme ..
Ben çevrendeki
Her erkek ve kadınım....
Maske takan her insanım.


Çeviren;Doğan Cüceloğlu
 


 

 

 

 

YAĞMUR


Denizler gözlerini hatirlatir bana
O masmavi denizler
Senin gözlerin mavi degil
Ama denizler kadar derin bakarsin bana
Ellerin gökyüzüne uzanir
Ve yagmurlar seni getirir bana
Tenimin her noktasi islanana dek
Yürürüm yagmurda
Ve düsünürüm seni her adimda
Binalar üzerime gelir adeta
Ve sessizce aglarim
Karanlik çöker yavas yavas sehre
Sehir sensiz , ben sensiz
Sehir aglamaz ki sensizligine
Sehir anlamazki sensizligi
Sadece ben bilirim
Seni ve sensizligi
Ölürüm sen gelene dek
Ölürüm sensizlikte
Erir yavas yavas bedenim
Yagmur altinda
Hiç durmadan yagar yagmur
Birakin yagsin
Belki seni getirir bana
Ve yasarim belki
Bunca öldükten sonra
 

Arsel Usug

 

ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyar mısınız ,
Mısralarımda ;
Dokunabilir misiniz
Gözyaşlarıma ellerinizle ?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce ...
Bir yer var, biliyorum ;
Her şeyi söylemek mümkün ;
Epeyce yaklaşmışım , duyuyorum ;
Anlatamıyorum ...

 

Orhan Veli Kanık
 

 

 

YALNIZLIK ŞİİRİ

Bilmezler yalnız yaşamayanlar ,
Nasıl korku verir sessizlik insana ;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle ;
Nasıl koşar aynalara ,
Bir cana hasret ,
Bilmezler ...
 

Orhan Veli Kanık
 


GÜN EKSİLMESİN PENCEREMDEN
 

Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur.
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!
 

Cahit Sıtkı TARANCI

 

 

YAĞMUR 
 
Uyu! Gözlerinde renksiz bir perde, 
Bir parça uzaklaş kederlerinden. 
Bir ruh gülümsüyor gibi derinden, 
Mehtâbın ördüğü saatler nerde? 
 
Varsın bahçelerde rüzgâr gezinsin, 
Yağmur ince ince toprağa sinsin, 
Bir başka âlemden gelmiş gibisin, 
Dalmış gözlerinle pencerelerde. 

                  

 Ahmet Hamdi TANPINAR

 

 

SEVDAN BENİ

Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni...
 

Ahmed Arif

 

 

MERDİVEN

Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden ,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak ,
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak ...
Sular sarardı ... yüzün perde perde solmakta ,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta ...
Eğilmiş arza, kanar , muttasii kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller ,
Sular mı yandı ? Neden tunca benziyor mermer ?

Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta ,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta ...
 

Ahmet Haşim ( 1885 - 1933 )
 


SESSİZ GEMİ

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son mâtemidir bu!
Dünyada sevilmiş ve seven nâfile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
 

Yahya Kemal BEYATLI
 

 

 
   

[email protected]
Tel : 0366 638 23 20
Fax: 0366 638 23 20

  Halit ÖZDEN ©2005 Kastamonu, TÜRKİYE

 

 


Adınız :
E-Mail :


 

ZİYARETÇİ
DEFTERİ

Defteri Oku
Deftere Yaz


Hosted by www.Geocities.ws

1