LOUİS XIV DÖNEMİNDE SANAT


Louis xıv dönemi, her alanda benimsenen klasizm akımının üstünlüğüyle, akademilerin kurulması ve kralın yüceltilmesiyle nitelenir.

Sivil mimariye Louis XIV'ün kişiliği egemen oldu; herşeyden önce görkemlilik, ağırbaşlılık anlayışı içinde büyük krallık konutları yapıldı. Louvre'daki çalışmalar birbirini izledi; Versailles'in çeşitli bölümlerinin yapımı gerçekleştirildi. Şehirciliğe özgü süslemeler değiştirildi, bu arada pek çok kapı (zafer takları) yapıldı. Louvre'un sıra sütunları 1667'den başlayarak Claude Perrault (1613-1688), Charles Le Brun ve François D'Orbay (1634-97) tarafından gerçekleştirildi. Saint-Denis kapısını François Blondel (1618-1686) yaptı. Jules Hardouin-Mansart (1646-1708) bütün dehasını, Louis XIV'ün hükümdarlığının ikinci döneminde gösterdi: Versailles Şatosu'unda Aynalar Galerisi (1678-1684); büyük Trianon (1687); Marly (1679-1686); Robert de Cotte (1656-1735) tarafından tamamlanan Versailles Şapeli (1699-1710); Saint-Louis des İnvalides Kilisesi (1679-1735).

Heykelciliğin Eskiçağ gelenekleri ve akademi dogmalarıyla temellendiği görülür; bu alanda barok anlayışta çalışan Pierre Puget (1620-94); büstler, özellikle de mezar heykelciliği alanında ün yapan Antonie Coysevox (1640-1710); Versailles parkındaki heykel gruplarını gerçekleştiren ve atlı kral heykelleri yapımını başlatan (Louis XIV'ün at üstünde heykeli) François Girardon (1628-1715) ve daha çok kralın heykellerini yapmaya yönelen (Louis XIV'ün heykeli) Martin Desjardins (1640-1694) gibi sanatçılar yetişti.

Klasik ideal en görkemli anlatım biçimine Louis XIV döneminde ulaştı ve Boileau tarafından kurallaştırıldı: Bune göre, Eskiçağ yapıtlarını örnek almak, evrenselliğe, akla dayanarak ulaşmak, tutkulara, kendini denetim altına alarak egemen olmak sözkonusudur.

Hosted by www.Geocities.ws

1